25 Ocak 2008 Cuma

hakim değilim hiçbir şeye!!!

sarı sıcak yapraklar dökülüyor duvarımdan
bense balkanlardan gelen soğuk havanın etkisindeyim!

eylül 2007

N'oluyor hakkaten farkında değilim. Özünde, sürekli şimdiyi yaşıyoruz. Ama "şimdi" ile başlayan cümleyi kurduğumuz zaman artık şimdi olmuyor. Aynı suda iki kere yıkanılmaz filan olaylarına girmek istemiyorum aslında. Anlatmak istediğim sadece o anı yaşıyor olduğumuzun farkında olup olmadığımızla ilgili. Yani birçok insan hayatını 'hayatımın geride kalanı' ve hayatımın geri kalanı' olarak ikiye ayırıyor. Aslında öyle değil olay. 'Hayatımın geride kalanı'na etki edemeyeceğimiz için o kısım herkes için aynı dokunulmazlıkta kalacak fakat hayatın geri kalanı aslında sadece 'o an'dır; o anki istekler, o anki planlar, o anki arkadaşlardır. Farkında olmadan o anki basit hesaba oranlarız hayatın geri kalanını. Ama öyle olmaz tabi haliyle. Bazı beklenmedik etkileri atlarız bu hesabı yaparken. Etkileneceğimiz şeyleri katmayız mesela hesaba ya da hayatımıza giren insanları. Bazı insanların ağzımıza sıçacağını da kestiremeyebiliriz mesela. Bir yerden sonra koku alamaz olurmuşuz çünkü("Hak edeni hayatıma sokarım, hak etmeyenin hayatına sokarım" düşüncesi bazen işleyemeyebiliyor.). Burada aslında "bencil olalım hayal kurarken 'ben' merkezli olalım." filan demiyorum. Ama "abi o zaman bu yaz Olimposa KESİN gidiyoruz, hem de otostopla" derken de bi' düşünmek gerek tabi yaza daha kaç ay olduğunu. Yaz okuluna kalınıp kalınmayacağını, para durumunun ne olacağını, veliden izin kağıdının alınabilirliğini ya da gruptan birinin bi' hatun bulup ayrı 'anlık çoskun hayaller' peşinde olup olmayacağını kestiremeyebilir tabi insan baştan. O yüzden bahsi geçen anda iyi arkadaş durumunda olan kişilere tavsiyem şu ki iki yaz öncesi için kurdukları hayalleri hatırlasınlar, mevzu bahis yazı kimle geçirdiklerini düşünsünler, yaz sonuna doğru kurdukları şu cümlenin altını çizsinler: "Abi iyiki Osmanla gelmemişim, çekilmezdi yoksa yaz!" ve üstüne bir bardak soğuk su içsinler. Ne demiş şair:
Oh, all the promises we made
All the meaningless and empty words
Cranberries - Promises

Şimdinin coşkusuna kapılıp karar vermek de sıkıntı yaratabilir ilerisi için. Büyük konuşmamakta fayda var. Sonsuz bir şimdi içindeyiz.(teoman - kardelen)

Ani kararlar dileğiyle!

20 Ocak 2008 Pazar

insanoğlu yaptığı çoğu şeyi diğer insanların görme ihtimaline istinaden mi yapar?

Öncelikle blogumu sayın Kadri Buğra Özütemiz'den özenerek açtığımı belirteyim. Peki niye açtım bu blogu. Kendi kendime konuşacağıma yazayım da kayıtlı olsun bi yerde diye mi? Canım çok sıkılıyor, bunalım bi' insanım buraya bir şeyler karalayıp rahatlayayım diye mi? Yoksa kendi çapımda kurtarayım dünyayı, ona buna çemkireyim etraf sakinleşsin diye mi? Tabii ki hayır. Bazıları kendilerini yukarıda belirttiğim nedenlerle avutuyor olabilir ama üzülmesinler, geçiyor.
Ben bu olaya herkes benden bahsetsin, sağda solda "abi turgay'ın yazılarını okudunuz mu? Adam yarmış ya, süper yazmış valla helal olsun çocuğa!" desinler diye girdim. Öyle demeseler bile konuşsunlar yeter; reklamın iyisi kötüsü olmaz. Aksini düşünen varsa biraz daha düşünsün. "Olur mu canım öyle, ben kimse okumasa da yazarım" diyen varsa kendine bi' çay koysun, başını da ellerinin arasına koysun iyice düşünsün ne yapmak istediğini.
Bende düşüneyim toparlayayım aklımdakileri, bi' de soğuk su içeyim sonra "insan ayaklı reklam panosu mudur?" adlı yazımla yine karşınızda olacağım. Yarın yine aynı ye..