15 Mayıs 2008 Perşembe

Sorarım Size!

Sorarım sana Kadri Buğra Özütemiz: "Böyle geçer mi bu bahar?" (cevap beklenmeyen soru)

Ya bahar filan değil de bizim sınıfta böyle kompozisyonlar yazan bi kız vardı, noldu o acaba? Sonuç bölümünde de toplumsal mesaj verip hocayı kesiyordu o arada. Hep 90 filan aldı kompozisyon dersinden. Ben de yardır yardır, bağıra çağıra yazdığım için 80 filan alıyordum. "Hoca! şimdi böyleyken beyle" ye yakın cümleler kurduğum için okurken pek bi tırt görünüyordu filan da falan da..

3 Mayıs 2008 Cumartesi

Alışmış kudurmuşu döver mi?

Aklıma gelen birçok şeyi alışkanlığa bağlamaktan sıkıldım artık. "Abi o alışkanlıktan işte!" ya da " Öyle yapmaya alışmışsın demekki ondan oluyo öyle" tarzı cümleler kurunca, söze "Ablaaam!" diye başlayan gün teyzeleri gibi hissediyorum kendimi. Ama alışmışım işte!
İlk dinlediğimde, şarkıyı sevdiğim çok nadirdir mesela. İlla Bildiğim Bir şarkı ararım radyoda. Tanıdık bir söz..
Bir de insanı bağlar alışkanlıklar. Hiç bir eşyayı değiştiremez olursun mesela. Aslında kısıtlar seni, özgürlüğünü alır elinden. Bunun sevgiyle de alakası var kuşkusuz. Ama sevginin nerede alışkanlığa dönüştüğünü keşfetmek pek mümkün değil. İşin aslı şu ki 30sn içerisinde her şeyini geride bırakıp başka bir yol seçemeyen biri özgür değildir. Tyler Durden'ın da ne güzel dediği gibi "Anca her şeyini kaybettikten sonra, herhangi bir şeyi yapmakta özgür olabilirsin". Ama insanlar o halleriyle mutlu olduklarını düşündüklerinden dolayı ve tamamlanmışlık isteğiyle dolup taştıkları için diğer yol tercih edilmiyor. Bazen klişe bir şekilde karşımıza çıkıyor "Abi gidicem bi köye yerleşcem, bırakıcam her şeyi, kafamı dinlicem." cümlesi. Ama deneyen yok denecek kadar az kişi vardır. Onlar da feysbuktan geri kalmazlar.


It's only after you've lost everything that you are free to do anything...
Tyler Durden (Fight Club)